İç dekorasyonun vazgeçilmezi: Mis Sabunları
Bugün bile konuk olduğunuz çoğu Edirne evlerinde rastlayabileceğiniz bu süs eşyaları, görüntüsü ve kokusuyla bir ferahlık bırakır hafızalarda..
Meyve sabunları, tarihte hem temizlik hem süs eşyası olarak kullanılırdı. Elma, armut, şeftali, üzüm, kiraz, muz, kavun, çilek, kayısı, limon şeklinde üretilen ve her birine has kokusuyla dikkati çeken meyve sabunları,19 yüzyılda Edirne'nin önemli ticaret maddesiydi. Bugün bitki ve otlardan elde edilen yağların, burun, ciğer ve doğrudan deri tarafından vücuda alındığı; bunun da insan sağlığı için son derece önemli olduğu bir gerçek.
Atalarımızın sabunlara verdiği meyve biçimleri ve özlerine katılan meyve esansları, sabunları süs olmaktan çıkarıp onlara doğal ilaç işlevi de yüklüyor. Meyve esanslı sabunların bugünkü limon, şeftali, elma ve kayısı olduğunu da söyleyebiliriz.
Eskiden temizlik, şimdi ise sadece süs aracı olarak kullanılan meyve sabunları, bildiğimiz yeşil sabunların eritilmesinden elde ediliyor. Sıvı haline getirilen sabun, birkaç damla gül yağı konulduktan sonra soğuyana kadar bekletiliyor. Daha sonra sabun hamurunun yoğrulmasına geçiliyor. Hangi meyvenin kokusu verilmişse, hamura onun şekli veriliyor. Son olarak da aslına uygun şekilde boyanıp hazır hale getiriliyor.
Meyve sabunculuğu, 19. yüzyılın başlarında Edirne'de popüler mesleklerden biriydi. 19. yüzyılın son çeyreğinde ve 20. yüzyılın başlarında Bedesten ve Arasta çarşılarında meyve sabunları satan dükkânların kırkın üzerinde olması, "Sabuni" adlı bir mahallenin bulunması, sabunculuğun bu şehrin en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunun en önemli göstergesidir. Üretilen sabunların hepsi piyasada satılmaz, büyük bir kısmı padişahın isteği üzerine İstanbul'a Topkapı Sarayı'na gönderilirdi.
Mis kokulu meyve sabunları, aynı zamanda çok değerli bir süs eşyasıydı. Özellikle padişah kızları ve cariyeleri çeyizlerine, odalarına bu sabunları koyarlardı. Ayrıca padişahların yabancı devlet başkanlarına gönderdiği hediyeler arasına meyve sabunları da konulmasına özen gösterilirdi. 20. yüzyılın ikinci yarısında meyve sabunculuğu meslek olarak devam ettiren en önemli isim ise Mehmet Ergörsel idi. Basri Ergörsel ile birlikte zanaatı sürdüren Mehmet Ustaya ilaveten, soyadı bilinmeyen Reşat Ustanın da meyve sabunlarının bugüne gelmesinde önemli rolü vardır.