Edirne Yöresi Oyunlarının Fotoğraf Galerisi
Edirne yöresinde halk oyunları kadın oyunları, erkek oyunları ve karma oyunlar olarak oynanmaktadır. Kadın oyunları, Karşılamalar ve karma oyunlar olmasına rağmen yöremizde daha çok “ Karşılamalar olarak oynanmaktadır. Ve kadın oyunları genellikle sözlü oyunlardır. Yörenin bilinen türkülerinle oynanır ve kadınlar kendileri çalıp söylerler. Erkek oyunları Kabadayı’lar ve Kasaplar olarak oynanır. Erkeklerin karma olarak ta oynandığı oyunlar vardır. Kadınlar ve erkekler birlikte oynadıkları oyunların genel adı “Horo” lardır. Horo “bağ-demet bağı” anlamına gelir. Ayrıca erkelerde kendi aralarında karşılama oynarlar, aralarına kadınlar giremez. Yöremiz oyunları “Karşılamalar” ve “Horo” lar olarak 2 bölümde adlandırılmışlardır ve oyunlarımız genelde 3 bölümden oluşur. Bunlar “Ağırlama”, “Kaldırma” ve “Uğurlama” bölümleridir Uğurlama bölümü finaldir. Oyunlarımız genelde davul tokmağının vurduğu andaki ritmi ayak havada yakalar, yöremizin en belirgin özelliğidir.
Gelenek ve göreneklerimiz hukuki yaptırımı olmayan fakat halk arasında yapılması için zorlanan sosyal bir davranış biçimidir. Bu davranışların yapılmaması halinde halk tarafından zorlanarak yapılması için psikolojik ve toplumsal baskı oluşturulur. Kendi içinde töre kadar katı olmasa bile yaptırımı olan geleneksel davranışlar bütünüdür. Bu gelenekler ritüeldir, yani kendi içinde kutsaldır, değiştirilmesine pek müsaade edilmez. Görenekler de, geleneklerden esinlenerek yapılan davranışlar zinciridir. Örneğin Damat tıraşı bir gelenektir. Onun nasıl yapılacağı görenektir. Köyden köye küçük değişiklikler yapılabilir. Gelenek değişmeyen, görenek ise küçük değişiklikler gösteren davranış bütünlüğüdür.
Köylerimizde halen bu gelenekler sürdürülmektedir.
Edirne’nin köylerinde 1976 yılına kadar yapılan güzel bir gelenektir. İki genç kız ilkokulu bitirdikten sonra arkadaş olurlar. Bu arkadaşlık o kadar mükemmeldir ki, arkadaşlıklarını daha da kuvvetlendirmek için Aret olurlar.( Trakya’nın köylerinde buna “ARET” denir.) Aret olmak için bütün köye haber salınır, bir gün tespiti yapılır ve o güne kadar Aret olacak kızların
Babaları ve anneleri tüm hazırlıkları yaparlar. Bu hazırlıklar için de şeker, gül suyu, pirinç, et ve basmalar alırlar. Ogün gelince köyün imamını veya köyde kur’an okumasını bilen kişileri çağırırlar. Kur’an lar okunur, yemekler yenir. Genç iki kızı herkesin ortasına çağırırlar ve parmaklarından birer damla kan alınır. Parmaklar birbirlerine bitiştirilir. Bunlar artık kan kardeş olmuşlardır. Biraz zaman geçtikten sonra iki kız aynı renkte, aynı modelde elbiselerini giyerek herkesin ortasına gelirler ve burada bulunan kişilerin ellerini öperek Aret ( Ahiretlik ) olduklarını ilan ederler. Bu bir kutsal olaydır.
İki genç artık birlikte gezerler, birlikte eğlenirler, birlikte çalarlar, birlikte oynarlar. Saçlarının kesimi ya da örümü bile aynıdır. Bunlar öyle akraba olmuşlardır ki kardeşler arası ya da çocukları bile evlenemez, doğacak çocuklar da bunlara Aret ana, kocalarına da Aret baba derler. Bu yapılan olayın en görsel ve en güzel yanı kızlardan birinin evlenirken ötekinin evlenecek olana vereceği Aret çiçeğidir. Bu çiçek ya Çam dır ya da dalları bol olan bir çiçektir. Evlenecek olan kıza öteki Areti hazırlar, çok da güzel süslenir, üzerine bir paket Sigara, tespih, çakmak, emzik, çocuk başlığı, erkek çorabı, çocuk patiği, balon, cep aynası, tarak, kokulu sabun, sakız, elma, portakal, ayva, Aret çiçeğinin etrafını saracak şekilde gelin teli ve kırmızı bir grep ile örterler. Bu çiçek düğünün ikinci günü ( Cumartesi günü ) alınır, çiçeği almak için bütün köylü Aretlik kızın evine giderler, kızın evinde uzun bir süre eğlence yapılır, daha sonra Aret çiçeği ortaya çıkartılır. Köylüler bu çiçeği ağır ağır gelin’in evine götürürler, gelin çiçeği kapıda karşılar ve onu içeriye alır. Bu çiçek Pazar günü gelin’i almaya gelen gelin arabası ile birlikte damat’ın evine götürülür. Bu çiçek bir dostluğun hem de bitmeyen bir dostluğun sembolüdür. Bu olayı diğer kız evlenirken evli de olsa öteki arkadaşına aynısını yapar. Bu sembol ile birlikte çocuklar da bu kişilere ölünceye keder saygı ve sevgide kusur işlemezler. Tam bir akraba olmuşlardır. Kendi aralarında evlilik kesinlikle olmaz ve müsaade edilmez ama yaşanması gereken bu dostluklar ölmemelidir, bunlar fiilen yaşanmalıdır, kalemler de anı olarak kalmamalıdır.
Kaynak İlçe ve köyler: Süloğlu ve Lalapaşa olmak üzere Ömeroba, Süleyman Danişment, Hacı Danişment, Tatarlar, Taşlı Seymen, Domurcalı, Sarı Danişment, Kalkan Söğüt, Kara Hamza ve Çeşme köylerinden alıntılar yapılmıştır.
Kaynak kişi: Zeki DAG
Bunların dışında gelenek olarak yöremizde Damat tıraşı, Kına gecesi, Adım Çöreği töreni, Takı törenleri, Gelin kınasının yıkanması ( Cumalık ) gibi eğlencelerin yapıldığı bilinmektedir.
Canım Arzu atlandı, buna yürek katlandı
Elimden bir şey gelmez, kalbime ok saplandı.
Turnam yüksekten uçar, yüreğime dert açar
Bize ne oldu Arzu can, Arzu Kamber’den kaçar.
Ağlama Kazibem, sızlama Kazibem tellide gelinsin
Yedi seneye varmadan Kazibem, sen yine benimsin.
Söğütler altında Kazibem haşlama ocağı
Çok atardın moru ya da Kazibem, bulamadın kocayı
Ovaya gel ovaya pancar otu yolmaya,
İstiyorlar sevdiğim seni benden almaya
Ayağında çoraplar kapkara zeytin gibi,
Bırakıp gittin beni babasız yetim gibi
Drama köprüsünü bre Hasan gecemi geçtin
Ecel şerbetini bre Hasan ölmeden içtin
Anadan babadan bre Hasan nasıl vaz geçtin
At martini Debreli Hasan dağlar inlesin
Drama mahpusunda bre Hasan namın yürüsün.
Başa takılanlar: Grep, yaşmak, yazma, şarpa ve yemeni.
İçe giyilenler: Bürümcük, İçlik.
Üste giyilenler: Cepken, ( Kollu ve kolsuz ), Libade, palto, ferace.
Bele takılanlar: Yağlık, futa
Alta giyilenler: Şalvar. ( şalvarın içinden uçkur geçer)
Ayağa giyilenler: Çetik, yün çorap, yemeni(ayakkabı)
Başa takılanlar: Fes, Takke, Kalıpsız Fes.
Boyuna takılanlar: Çevre ( Ter’lik)
İçe giyinenler: İçlik, yakasız yandan düğmeli. ( Gömlek), Camadan ( yelek)
Üste giyinenler: Cepken
Bele takılanlar: Alaca kuşak veya yünden yapılmış düz kuşak, Trabulus kuşağı, Köstek ve Tütün tabakası. Ancak oyunlarımız hızlı oynandığı için köstek, tütün tabakası ve buna benzer malzemeler kullanılmaktadır.
Alta Giyilenler: Potur ( Aba poturu, Rusçuk poturu, Karapınar poturu)
Cepken ve potur aba veya şayak kumaştan yapılır, genellikle renkleri gri, mavi ve devetüyü renklerinden oluşmaktadır. Günlük yaşamda çoğunlukla mavi ve gri renkli poturlar kullanılır, özel günlerde ise devetüyü rengi potur kullanılmıştır.
Ayağa takılanlar: Çarık, Yemeni, Yün çorap ( yün çorap çarıkla birlikte giyilir.) Çorap.
Meydan sazları: Davul ve Kaba Zurna ( çift davul, çift zurna) Davullar 2 tane olup birine ileri davul diğerine takipçi davul denir. Zurnalar ise biri dem tutarken diğeri melodinin aslını çalıp kendi aralarında ileri zurna, diğerine de demci denir. Ayrıca kadın halk oyunlarında Dare, Tef, Dümbelek ve Zilli maşa kullanılır.
Kabadayı 5/8, ( 3+2) Yarım Kasap 4/4, İstanbul Kasabı 4/4, Düz Kasap 4/4, Yarım Burgaz 4/4, Debreli Hasan 10/8 ( 2+3+2+3) ve erkek karşılamaları çoğunluğu 4/4 olup 9/8 (2+2+2+3) ölçüde oynanan karşılamalarda vardır.
Yörenin bilinen türküleri ile oynanan kadın oyunları genellikle 9/8 (2+2+2+3) ölçüde olup, bazı oyunlar 4/4 ve 7/8 (3+2+2) olarak oynanır. Örnek: 9/8 ölçüde oynanan oyunlar; “ Yüksek Yüksek tepeler”, “ Kızılcıklar Oldumu”, 4/4 ölçüde oynanan oyunlar; Atlama oyunu, Bağa gider oduna. 7/8 (3+2+2) ölçüde oynanan oyunlar; Galamatya, Sülman Ağa 9/8, (2+2+2+3) vb.
Selanik 9/8 (2 + 2 + 2 + 3). Arzu ile Kamber 7/8 (3 + 2 + 2). Balkan Gaydası 12/8 (3 + 3 + 3 + 3). Galamatya 7/8 (3 + 2 + 2). Kazibem 9 / 8 (2 + 2 + 2 + 3). Zigoş 9/8 (2 + 2 + 2 + 3). Pomak Gaydası 4/4. Fatoş 10/8 (2 + 3 + 2 + 3). Gel seyrek 7/8 (3 + 2 + 2). İstefalka 7/8 (3 + 2 + 2). Tulum 9/8 (2 + 2 + 2 + 3) düzümlü olarak oynanan oyunlardır.
Debreli Hasan 10/8,(2+3+2+3) Kazibem 9/8,(2+2+2+3) , Galamatya 7/8,(3+2+2) Arzu ile Kamber 7/8,(3+2+2) Sülman Aga 9/8, ( 2+2+2+3)
1-KASAP TÜRÜ OYUNLAR: Balkan köyleri Ömeroba, Vaysal, Sarıdanişment, Süleymandanişment, Hacıdanişment,Süleoğlu ve Lalapaşa’nın diğer köyleri.
2-KARŞILAMALAR: Edirne’nin tüm köylerinde yaygın bir şekilde oynanmaktadır.
3-KARMA OYUNLAR: Göçler sırasında gelen göçmenlerin yoğun olduğu Uzunköprü, Keşan,( Mahmut köy, Lalcık)İpsala, Meriç ( Küplü, Subaşı, Kadı Dondurma) köylerinde oynanmaktadır.
1-Deveci oyunu
2-Leblebici oyunu
3-Karadalak oyunu
4-Deli inek oyunu
5-Köroğlu oyunu
6-Domuzu bataktan çıkarma oyunu
7-Mevlana oyunu